
Herkesin hayatında dönüm noktası olan anlar vardır. Belki de bugüne kadar başınıza gelen birçok olay, sizi bugün olduğunuz kişi yaptı. Peki, ya o anlarda kendinize bir çıkış yolu bulamasaydınız? Gelin, hayatımızdaki engelleri aşmanın sırlarını konuşalım – tıpkı bir dost sohbeti gibi.
Bir arkadaşım var, adı Elif. Elif’in hayat hikayesini dinlediğinizde, birçok kişinin “Nasıl bu kadar güçlü kalabiliyorsun?” dediğini duyardınız. Şahsen, onun bu yolculuğundan çok şey öğrendim ve sizinle paylaşmak istiyorum.
Elif yıllar önce büyük bir şehirde yeni bir işe başlamıştı. Hayatında her şey iyi gidiyor gibiydi; güzel bir işi, sevdiği arkadaşları vardı. Ancak bir gün, şirket küçülmeye gidince işini kaybetti. Kendini bir anda, işsiz, hedeflerinden uzaklaşmış ve nereye gideceğini bilmeyen bir halde buldu. Kendi tabiriyle, “Hayatımda ilk kez bu kadar çaresiz hissettim” diyordu.
İlk başta, Elif’in bu durumu kabul etmesi zor oldu. Her sabah uyanıyor, işe gitmek için hazırlanıyor, ancak nereye gideceğini bilemiyordu. Bu an, onu bambaşka bir yere götürdü: “Kendi gücümü keşfetmeye karar verdim,” diyordu. Peki, Elif bunu nasıl yaptı?
Elif ilk olarak, kendisiyle dürüst bir konuşma yaptı. Başına gelen bu durumun onu üzdüğünü, korkuttuğunu kabul etti. İş kaybını bir başarısızlık olarak görmek yerine, “Bu benim için bir fırsat olabilir mi?” diye düşündü. Kendi duygularını ve hislerini kabul etmek, onun ilk adımı oldu. “Dürüst olmak iyileşmenin ilk adımıydı,” diye anlatıyordu. “Önce kendime ne kadar kırıldığımı kabul ettim. Sonra bunu dönüştürmenin yollarını aramaya başladım.”
Elif büyük bir değişim beklemiyordu. Bir anda her şeyi düzeltmenin mümkün olmadığını biliyordu. O yüzden küçük adımlar atmaya karar verdi. İlk olarak her gün yeni iş ilanlarına bakmaya, özgeçmişini güncellemeye başladı. Her gün yaptığı ufak tefek değişiklikler, kendisini daha iyi hissetmesini sağladı. “Başarılı olmak için büyük adımlara gerek yokmuş. Her gün biraz daha ilerlemek bana güç verdi,” diyordu.
Elif bir süre sonra, eski iş arkadaşlarıyla ve ailesiyle daha çok vakit geçirmeye başladı. Onlarla dertleşmek, düşüncelerini paylaşmak ona iyi geliyordu. Destek istemekten çekinmedi, başkalarından güç aldı. “Yalnız hissetmek, en büyük engeldi aslında,” diye anlatıyordu. “Ancak arkadaşlarımla konuştukça, yalnız olmadığımı hissettim ve yeniden umutlandım.”
Elif yeni bir iş arayışındayken birçok zorlukla karşılaştı. İlk başvurularında reddedildi, bazen geri dönüş bile alamadı. Ancak her defasında kendine şunu söyledi: “Bu durum sadece geçici.” Onun için asıl engel, dışarıdan gelen engeller değil, kendi içindeki umutsuzluktu. Kendi iç sesiyle dost olmayı öğrendi. “Kendime güvenimi asla yitirmedim. O güven benim için ışık oldu,” diyordu.
Bir gün Elif, çocukken resim yapmayı ne kadar sevdiğini hatırladı. İş arayışına devam ederken, boş vakitlerinde resim yapmaya başladı. Zamanla bu hobi, onun hayatına renk kattı ve kendini daha değerli hissetmesini sağladı. Küçüklük hayallerine sarılmak, onun ruhunu yeniden canlandırdı. “Kendime zaman ayırmak, ruhuma yatırım yapmak, beni güçlendirdi,” diyordu. Bu küçük tutkusu, ona bambaşka bir ilham verdi.
Elif sonunda yeni bir iş buldu ve yeniden hayata döndü. Ancak bu süreç ona çok şey öğretmişti. “Aslında yaşadığım engeller, beni kendimle tanıştırdı” diyordu. Her zorluk, içindeki gücü keşfetmesi için bir fırsat olmuştu.
Hayatımızdaki engelleri aşmanın sırrı, aslında bize çok yakın. Kendimize dürüst olmak, küçük adımlarla ilerlemek, destek almak, kendimize güvenmek ve hayallerimizi unutmamak… Hepsi, bu yolculukta ihtiyacımız olan şeyler. Tıpkı Elif gibi, siz de karşınıza çıkan her engeli bir fırsat olarak görebilir ve kendi içsel gücünüzü keşfetmeye başlayabilirsiniz.
Unutmayın, her engel bir öğretmendir. Ve her öğretmen, sizi daha güçlü bir versiyonunuza dönüştürmek için oradadır.
E-posta: iletisim@gul-istanbul.com
Telefon: +90 (507) 934 01 01